Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | istikrarı bozucu | destabilising adj. | ||
Only thus can we avoid destabilising the Agency and ensure that it can work efficiently. Ancak bu şekilde Kurumun istikrarını bozmaktan kaçınabilir ve verimli çalışmasını sağlayabiliriz. More Sentences |